top of page

Hemoroid - Basur

Herkes hemoroid olabilir!

Hemoroid ya da bilinen yaygın adıyla basur, en sık karşılaşılan anorektal bölge hastalıklarındandır. Neredeyse her iki kişiden birinin basur şikayeti olmaktadır. Senede 1-2 defa hafif şikayet (kanama, şişlik, yanma gibi) göreninden, her gün ciddi şikayetler yaşayan kişiye kadar geniş bir sıklık yelpazesinde bu sorunla karşılaşılır.

Bu basur memeleri aslında damar yastığıdırlar ve  önemli görevler üstlenmektedirler. Anüs kapanmasında yardımcı rol üstlenirler. Anüsün istirahatta kapalı kalmasını sağlayan anal sfinkter kasını örterler ve yastık görevi görerek dışkılama sırasındaki hasardan korurlar.

 

Hemoroidler, iç ve dış olarak 2 kısma ayrılırlar. Farklı anatomik özellikleri, farklı fonksiyonları ve hastalık olduğunda farklı belirtileri vardır. Aralarında "dentate hat" denen bir sınır vardır.

 

Basur olmanın risk faktörleri; sık dışkılama, hamilelik, obezite, sedanter yaşam, anormal dışkılama sorunları (diyare ya da kabızlık gibi), kolajen damar anomalileri, pelvik taban yetmezliği, liften fakir beslenme başlıcalarıdır.

 

Sıklıkla makattan kanama şeklinde kendini gösterir. Kanama, taze kırmızı kan şeklinde, dışkılamadan hemen sonra damla damla, bazen de dışkıya sürülmüş şekilde olabilir. Kan, tuvalet kağıdına bulaşık şekilde de fark edilebilir.

 

Ağrı da bu basur memelerinin ani şişmelerine bağlı hafiften şiddetliye kadar olan bir derecede görülebilir. Ağrının nedeni; basur memesinin içindeki kan pıhtısının büyümesi sonucu, oluşan duvar gerilmesidir ve sıklıkla dış hemoroidlerde görülür. Yukarıda tarif ettiğimiz dentate hattın aşağı kısmına anal kanal denir ve dış hemoroidler buradan kaynak alır. Anal kanal ve anüs çevresi derisi, çok miktarda duyu sinirleri tarafından donatılmıştır. Bu nedenle dış hemoroidler ciddi ağrı yapabilmektedir. Bu sinir yapısından ötürü bu bölgeye lokal anestezili yaklaşımlardan uzak durmaya çalışılmalıdır.

 

Hemoroidleri 4 derecede sınıflıyoruz:

 

1. Derece: Kanama vardır ancak meme sarkması olmaz.

2. Derece: Kanama vardır, dışkılama sırasında meme sarkması olur ama kendiliğinden içeri kaçarlar.

3. Derece: Sarkan memeler ancak elle itilerek içeri geri dönerler.

4. Derece: Sarkan memeler hep dışarıdadır ve içeri itilemezler.

 

Tanı, hastanın ayrıntılı dinlenmesi ve dikkatli bir maueyene ile konur. Gerektiğinde rektoskopi ile de inceleme yapılır. Eğer:

 

- Kanamanın karakteri hemoroidlerden olana bezemiyor ise,

- Kannsızlık var ise,

- DIşkılama alışkanlığında son zamanlarda değişiklik var ise,

- Parmakla muayene, hemeoroid tanısını desteklemez ise,

- Daha önce rrektum ya da kolon polibi çıkarılması yapılmış ise,

- Ailede iltihabi bağırsak hastalığı var ise,

- 1. derece akrabada kolorektal kanser var ise

total kolonoskopi yapılmalıdır. 

 

Önlemek için; liften zengin beslenme, bol sıvı tüketimi, aktif bir yaşam sürülmesi genel olarak öneridir. 

 

Hemoroidleri tedavi etmek için kortizonlu kremler, süppozütuvarlar ancak geçici olarak şikayetlerde düzelme sağlarlar. Tedavi edici özellikleri yoktur.

 

Tedavi ameliyat dışı girişimler ve ameliyat olarak ikiye ayrılır. Ameliyat dışı girişimler:

 

- Lastik band düğümü (Rubber Band Ligation)

- Skleroterapi

- Kızıl-ötesi dağlama (Infrared Coagulation)

- Soğuk dağlama (Cryotherapy)

başlıcalarıdır. Erken evre hemoroidlerde başarı şansları biraz daha fazladır.

 

Başlıca ameliyat yaklaşımları:

 

- Cerrahi olarak çıkarma (dikişli ya da dikişsiz)

- Longo yöntemi

- Lazer dağlama (Lazer koagülasyon)

 

Cerrahi tedavi; ameliyat dışı tedavilerle başarılı olunamamış, evre 3-4 hastalar için uygundur.

Randevu Almak Çok Kolay!

bottom of page